Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | üstü kapalı bir şekilde | impliedly adv. |
Idioms | ||
Idioms | üstü kapalı bir şekilde | in a minor key expr. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | üstü kapalı bir şekilde eleştirmek | snipe v. |
General | üstü kapalı bir şekilde bahsetmek | allude to v. |
General | üstü kapalı bir şekilde bahsetmek | glance [obsolete] v. |
Phrasals | ||
Phrasals | birinden/bir şeyden üstü kapalı bir şekilde bahsetmek | allude to someone or something v. |
Phrasals | birinden/bir şeyden üstü kapalı bir şekilde bahsetmek | allude to someone or something v. |
Idioms | ||
Idioms | kelimesi kelimesine/üstü kapalı bir şekilde | not in so/as many words expr. |
Idioms | üstü örtülü/kapalı bir şekilde | in an undertone expr. |
Law | ||
Law | zina suçu işleyen eşini üstü kapalı bir şekilde destekleme | lenocinium [scotland] n. |
Archaic | ||
Archaic | üstü kapalı bir şekilde gösteren | subindicative adj. |